Efsane nasıl doğdu: Küba purosunun sırrı… Castro işin neresinde


Yaratılış
Bunu okurken güzel bir Robusto mu içiyorsunuz? Lancerro mu? Daha uygun bir şekilde Piramid mi? İlk puro sadece kavramsal olarak bugün keyfini çıkardığımız purolara benziyordu. En azından Orta Amerika Mayalarının (muhtemelen Guatemala veya Meksika Yucatan’da) 10. yüzyılda veya öncesinde tütünü ilkel puro biçiminde kullanan ilk kişiler olduğuna inanırsak durum böyledir. O döneme ait çömlekler üzerindeki resimler, Maya tütününün mısır kabuğuna veya bir tür yaprağa çok sıkı olmayacak şekilde sarılmış olabileceğini gösteriyor. Dolgu dediğimiz şeyin halüsinasyonlara yol açacak kadar güçlü olduğu düşünülüyor. Mayalar ayrıca tütünden içecekler de yaptılar. Puro’ ismi muhtemelen Maya dilinde sarılmış tütün yaprakları içmek anlamına gelen ‘sicar’ kelimesinden türetilmiştir.
Mayalar daha sonraki yüzyıllarda kuzeyde Kanada’ya ve güneyde Şili’ye göç ederken tütünü de yanlarında götürdüler. Belirsiz olan ise rustik purolarını Karayipler üzerinden adalara götürüp götürmedikleridir. Büyük olasılıkla Hispaniola’da (bugünkü Haiti ve Dominik Cumhuriyeti) ve Küba’da ve muhtemelen yarıkürenin diğer bölgelerinde bağımsız tütün kullanımları vardı.

Keşif
Kesinlikle 1492’de Kristof Kolomb adalara ulaştığında yerliler puro içiyordu. Kolomb’un birkaç denizcisinin Avrupa’yı keşfetmesi 12 Ekim 1492’de Küba’da gerçekleşti. Taino [TAH-ee-no] yerlilerinin palmiye veya muz yapraklarına sarılmış kurutulmuş tütün yapraklarından yapılmış bir puro içiyorlardı.
Columbus ve diğer kaşifler tütünü Avrupa’ya geri götürdüğünde, tütün yaprağını içmek son derece popüler hale geldi. İspanya, Küba’da puro fabrikaları açtı ve uluslararası ihracatı sınırladı. Puro daha rafine hale geldi, diğer bitkiler yerine tütüne sarıldı ve birçok ulus ve kolonide yetiştirilen bir ürün olarak muazzam bir parasal değer kazandı.
Adından ‘nikotin’ sözcüğünü alan Fransa’nın Portekiz Büyükelçisi Jean Nicot, 1500’lerin sonlarında Fransa’yı tütün ve puroyla tanıştırdı. A La Civette tütün mağazası 1716’da Paris’te açıldı ve bugün hala orada.
Puro için yeterince yüksek kalitede olan ilk ABD tütünü, ilk olarak 1640 civarında Windsor, Connecticut’ta yetiştirildi. Yaklaşık üç yüzyıl boyunca pipo ve puro tütününün Avrupa’daki popülaritesi hızla arttı. 18. yüzyılda sigara da vardı. Ancak tütünü ve özellikle de Küba purosunu dünya çapında bir fenomen haline getiren şey, 1762’de İngiliz-İspanyol Savaşı sırasında meydana geldi.

Küba Efsanesi
Bir zamanlar dünya gücü olarak İspanya ile arası her zaman açık olan İngiltere, dokuz ay boyunca Havana’yı ele geçirdi. O dönemde Küba’dan, İspanya’nın Antillerin İncisi’ni kontrol ettiği iki yüzyılı aşkın sürede olduğundan daha fazla uluslararası nakliye yapılıyordu. Dünya Küba purosuyla tanıştı. İspanya bir anlaşma yoluyla kontrolü yeniden ele geçirdi, ancak Küba purosunun sırrı ortaya çıktı. Efsane doğdu.

İngiltere’de puro pipo tütününden daha popüler hale geldi. Bugün bildiğimiz ve sevdiğimiz Connecticut ambalajı, Hartford yakınlarında yaşayan ve Havana kuşatmasına katılan bir İngiliz subayının yaklaşık 30.000 puro ve zamanla farklı iklime uyum sağlayacak yeterli Küba tohumu ile Connecticut’taki evine dönmesiyle başladı… 1804’te, ‘Havanas’a olan talebin dünya çapında artmasıyla birlikte Küba, çoğu Connecticut ambalaj ve ciltleyici olmak üzere bir milyon pounddan fazla Amerikan yaprağı ithal etti.
Sonraki yüzyılda ve daha uzun bir süre boyunca Küba, tütün ve puro üretiminde ithal Küba tütünü kullanan ABD’nin gerisinde kaldı. 1860 yılında ABD’de 1.500’e yakın puro fabrikası vardı. 19. yüzyılın son yarısında ABD markalarının yanı sıra Partagas, El Rey del Mundo, Sancho Panza, Hoyo de Monterrey ve Montecristo gibi ikonik Küba puro markalarının kuruluşu da görüldü. La Palina gibi. Ancak Küba o zamanlar puro işi için ideal olmaktan çok uzaktı.

Amerika
Küba’da İspanyol işgaline karşı sürekli ayaklanmalar yaşandı. ’10 Yıl Savaşları’ olarak adlandırılan savaşlardan biri, 1868’de şeker ve tütün üreticilerinin önderlik ettiği bir isyan olarak başladı. İstikrarsızlık, Vicente Martinez Ybor’un Principe de Gales (Galler Prensi) operasyonunu Havana’dan Key West’e ve daha sonra (1885) daha sonra Tampa’daki Ybor Şehri haline gelen yere taşımasına neden oldu. Diğerleri de onları takip etti ve bölge ‘Puro Şehri’ olarak bilinmeye başlandı. 1890’a gelindiğinde farklı eyaletlerdeki puro fabrikalarının sayısı tahminen 3.500’e çıktı. İspanyol-Amerikan Savaşı da dahil olmak üzere Küba’daki diğer çatışmalar (Maine), ABD’yi puro işi için daha iyi bir yer haline getirmeye devam etti.
ABD puro üretimi için en büyük yıl, alkol yasağının yürürlükte olmasına rağmen 1920’ydi. Sekiz milyar puro üretildi. Bir önceki yıl, ilk otomatik kısa doldurmalı puro makinesinin tanıtımına tanık olunmuştu. Kısa bir süre sonra, 4.000’den fazla makine faaliyete geçti ve o zamana kadar sadece elle yapılan puroların üretkenliğini yüzde 300’den fazla artırdı. Bu patlama, 1929’daki Büyük Buhran’ın gelişiyle sona erecekti. Kişisel gelirler düştükçe nikel puro endüstri standardı haline geldi. Amerikalılar artık tanesi 35 sentten 2,00 dolara satılan Küba purolarını karşılayamıyordu.

Küba Devrimi
Bugün keyifle tükettiğimiz purolar üzerinde belki de en büyük etkiyi yaratan dönüm noktası, 1959 yılında Fidel Castro’nun Küba’da başarılı bir devrimi tamamlamasıyla geldi. Bir yıl sonra Küba puro endüstrisi millileştirildi. 1961 yılında Cohiba markası VIP’ler ve Castro’nun kendisi için kuruldu. ‘Cohiba’ kelimesi Taino’da tütün anlamına gelen kelimeden gelir. 1962’de ABD Küba mallarına ambargo uyguladı. Küba puroları en büyük pazarını kaybetmişti. Sonraki otuz yıl boyunca “yasak meyve” olarak gıpta ile bakılmaya başlandı. Tarım Bakanlığı’na göre ABD puro tüketimi üçte ikiden fazla azaldı.
Bazıları adayı tohumlarla terk edebilen birçok Kübalı puro üreticisinin göçü, yeni puro bölgelerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Küba’da yetiştirilen tütün mevcut değildi. Montecristo markası yeni Kanarya Adaları’nda ‘Montecruz’ olarak vaftiz edildi. Jamaika’da General Cigar Company, Macanudo markasını ön plana çıkardı. Dominik Cumhuriyeti, Honduras, Meksika ve ardından Nikaragua, Kübalı puro ustalarını memnuniyetle karşıladı ve Partagas, Punch, H. Upmann, Hoyo de Monterrey gibi markaların ABD’de satışa sunulan Kübalı olmayan versiyonları olarak yeniden doğuşuna tanık oldu. Düşük işgücü ve üretim maliyetleriyle birlikte, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki birinci sınıf el yapımı puro endüstrisinin düşüşünü hızlandırdı. 1912 yılında Tampa’da kurulan Arturo Fuente puroları bile 1970’li yıllarda faaliyetlerini önce Nikaragua’ya, ardından Dominik Cumhuriyeti’ne taşıdı. Yine de sektör 80’ler boyunca mücadele etti. Herhangi bir puro üreticisine o zamanın nasıl bir şey olduğunu sorduğunuzda “kasvetli” kelimesi sıklıkla duyulur. Ashton Cigars’ın kurucusu Robert Levin, 1980’leri “sessiz bir dönem” olarak hatırlıyor. Levin, “Yeni marka yoktu” dedi. “İşler bir bakıma küçülüyordu. İş pek güçlü olmadığından daha az tütün yetiştiriliyordu. 90’lı yılların başı işlerin kızışmaya başladığı dönemdir.”

Patlama
1990’ların başında ABD sigara içmenin azaldığını ve puro içmenin arttığını gördü. 1991 ortalarında ülke, bazı zenginlerin daha da iyi durumda kalmasına neden olan bir durgunluktan çıkıyordu. Puro satın aldılar. Purolar artık ‘iyi yaşamın’ bir parçasıydı. 1993’te Dominik puro ithalatı yüzde 18 artarak 55 milyon puroya ulaştı. Dünyanın önde gelen kapitalist ülkesinde bu refah ve gösterişli tüketim döneminde, en çok rağbet gören puro Komünistler tarafından yapıldı. Küba’daki elitlere yönelik özel bir marka olarak tasarlanan Cohiba, ABD dışındaki halka da satışa sunuldu. Küba’nın özellikle Sovyetler Birliği çökmekte olduğundan nakit paraya ihtiyacı vardı.
Doksanlı yıllardaki puro patlaması beş yıl sürdü. La Flor Dominicana gibi pek çok yeni markanın yaratıldığını ve yıllardır ortalıkta olan birçok markanın (Padron, Fuente, Ashton) hak ettikleri takdiri aldığını gördü. Aynı zamanda, bazı şirketlerin üretim sürecini aceleye getirmesi nedeniyle kalite sıklıkla zarar görüyordu. Bazı markaların haftalardır kullanılamayan bazı yaprakları vardı. Patlamanın sona erdiği yıl olan 1997’deki sarsıntı, puro severleri birinci sınıf puroların kremasıyla baş başa bıraktı. Bugünün standardı daha yüksektir. Tatuaje gibi butik markalar genç işletmecileri tanıttı. Birinci sınıf puroların başarısı aynı zamanda, İsveç Match gibi büyük şirketlerle konsolidasyonu da beraberinde getirdi ve El Credito gibi saygın bağımsızları satın aldı. Yıllarca kalite ve tutarlılık açısından sıkıntı çeken Küba puroları bile, 2000 yılında Küba puro endüstrisini denetleyen kuruluş olan Habanos, SA’daki İspanyol ve Fransız tekellerinin ortak girişimi olan Altadis’ten sermaye yatırımı ile bir miktar yardım aldı.

Bir Açılış
Tüketiciler için en son önemli dönüm noktası, Başkan Barack Obama’nın Amerikalıların Küba’ya seyahat etme ve Küba purolarını geri getirme olanağına ilişkin kısıtlamaları 2014 yılında gevşetmesiydi. Bugün aslında Küba purolarını Küba dışındaki ülkelerden satın alabiliyorsunuz ve prolarınızı belirli sınırlar dahilinde ABD’ye getirebiliyorsunuz.
Bugün bir puro için ödediğiniz fiyatın büyük bir kısmı, purolara uygulanan oldukça yüksek vergilerden kaynaklanmaktadır ve nikel puro artık yoktur. Elbette nikel de eskisi gibi değil. Bugün birinci sınıf bir puro ortalama Türkiye de 15-20 ( Küba puroları çok daha yüksek ) dolar civarında satılıyor, ancak daha ucuza satılan harika purolar da var. Ve unutmayın, bir Maya’ya teşekkür edin.

*Tütün ve tütün mamülleri sağlığa zararlıdır.

Murat Küçüksu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x