Bizim gençlerin hikâyelerini anlatacağız
Okurların beklentisi ve talebi doğrultusunda kaliteli gençlik kitaplarına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Yayınevlerini yeni projeler geliştirmeye teşvik eden ve bu beklentilere cevap veren yayınevleri arasına Ketebe Yayınevi de katıldı. 2018 yılında “Yazı kalır” sloganıyla yola çıkan ve bugüne kadar binin üzerinde kitap yayımlayan Ketebe Yayınları, Ketebe Genç markası altında yolculuğuna gençleri de dahil ederek devam ediyor. Ortaokul ve lise çağındaki gençlere, ilham verici hikâyeleri anlatmak için yola çıkan “Ketebe Genç” bu doğrultuda okur kitlesinde doğaya, akranlara, yaşlılara karşı farkındalık uyandırmak; günümüzün akışkan ve değişen değer yargılarına karşı sağlam bir duruş sunabilmeyi amaçlıyor.
Genç neslin ihtiyaç duyduğu anlatıları kitapseverlerle buluşturmayı amaçlayan Ketebe Genç projesi önemli ve ilgi uyandıran üç esere de imza attı. Ahmed Aziz’in Destansı Yılı adlı ilk kitabın başkahramanı Hindistan asıllı Amerikalı bir Müslüman olan Ahmet Aziz. Kitap, arkadaşlık, akran zorbalığı, hastalık, aile bağları, kitap okuma alışkanlığı ve empati temalarını ele alıyor. Newbery Onur Ödüllü yazar Margi Preus tarafından yazılan Minik Kızıl Gezgin ise gezgin olmak isteyen minik bir sincabın büyük macerasını konu ediyor. Bu tarihî macera romanı; cesaret, dostluk ve çevresel empati gibi temalara değiniyor. Üçüncü kitap ise Furkan Çalışkan’dan Câbi’nin Kulesi–Uzun Yürüyüşlerin Kısa Kitabı ismiyle karşımıza çıkıyor. Kitap, korkuya karşı cesareti, çirkinliğe karşı güzelliği, rüzgâra karşı yürümeyi tercih eden cesur ve genç okurları, Aliya İzetbegoviç’in hikâyesine davet ediyor. Her bir eserle gençlik kitaplığına önemli bir katkı sunmayı amaçlayan yayınevi, geliştirdiği proje kapsamında yeni ve güçlü eserlerle seriyi büyütmeyi planlıyor. Ketebe Genç proje danışmanı Güray Süngü ve Ketebe Genç Editörü Zeynep Tuğçe Noyan ile yayınevinin yayın politikasını ve yayıncılık yolculuğunu konuştuk.
Ketebe gencin ortaya çıkışını şöyle özetleyebilirim. Yayınevlerinin, özellikle bizim gibi iddialı yayınevlerinin kısa ve uzun vadeli hedefleri vardır. Kısa vadeli hedefler bildiğimiz gibi yıllık yayım planlarını içerir. Yıl içinde yayımlanacak eser sayısı, bu eserlerin toplamının oluşturacağı bütünlükteki anlam, oluşacak kompozisyonun kuruluş amacımızla denkliği gibi. Uzun vadeli hedeflerde ise yine bizim gibi iddialı yayınevlerinin hedefi tektir zannediyorum. İlgilendiği alanlarda ilk başvuru kaynağı olmak, yayımcılık yaptığı alanın belirleyicisi olmak. Bunun neticesi de zaten yayınevi dendiği zaman ilk akla gelen birkaç yayınevinden biri olmak. Bu da geniş bir yelpazede yayımcılık yapmayı zaten şart koşuyor. Çocuk ve gençlik dizilerimizi bu şekilde oluşturduk. Ketebe Çocuk 2020 yılında ilk kitaplarını yayımladı, Ketebe Genç de 2024 yılında okurlarla buluştu. Gençlik yayımcılığı için ise şöyle söyleyebilirim. İşe böyle baktığımızda yazma eyleminin kendisiyle ilgilenen okurlara, büyük yazarların kendi yazma eylemlerinden bahsettiği en iyi kitapları, en iyi edisyonlarla sunmak nasıl bir hedefse, ya da bilimle ilgilenen okurlara o alanın en iyi, en yeni eserlerini ulaştırmak nasıl bir hedefse, genç okurlara onların ilgisini çekecek, onların düşünce ve ruh dünyalarını zenginleştirecek iyi eserleri, o eserlerin ve o eseri talep edecek okurların hak ettiği kalitede ulaştırmak da benzer bir hedef. Ketebe Genç için şunu eklemem de gerekiyor; iyi eserler estetik düzeylerinin yanı sıra kültürel kodlar da içerirler. Süper kahramanların kostüm renklerinin ilgili ülkenin bayrağından alınması tesadüf değil elbette. Dört yaşındaki çocukların su mataraları Batman konseptli ve bunu sadece vahşi kapitalizmle izah edemeyiz. Burada bir sorun var.
Yazarlarımızın kitaplar yayımlandıkça görünmesini tercih edeyim ama geniş bir yazar kadromuz olacak, bunu söyleyebilirim. Gençlerin duygu dünyalarını dikkate alan, onların düş gücünü ve merak duygusunu tetikleyecek ama her şeyden de önemlisi estetik ve yazınsal bir değer taşıyan, kendi kültürel ve tarihsel kodlarımızı içeren eserler yayımlamayı planlıyoruz. Esası ortaya koymak en kolayı; zaten yayıncıyız, yayıncılığı bir bütün olarak hangi saikle yapıyorsak, genç edebiyatı da aynı saikle yapacağız. Yazarlarımıza gençlik edebiyatı için romanlar, hikâyeler yazdırıyoruz. Çağdaş dünya edebiyatının önemli ve gençlerimizin ilgisine değer olanlarını dilimize kazandırmak istiyoruz. Klasik eserlerin gençler için hazırlanmış halleri, batı klasikleri için çokça yapıldı, İslam ve Türk klasiklerini bu türden edisyonlarla yayımlamak için çalışmalarımız var. Mevcut yayınlarda bir sorun var da bunu tamir etmeye geliyoruz gibi bir dil kullanmak istemem. Büyük idealler bir şeye karşı değil, kendini ve olması gerekeni esas alarak inşa edilir çünkü. Türü tanımlayan, türün sınırlarını belirleyen çalışmalara yer vermek istiyoruz.
Gençlik edebiyatı altında kategorileştirebileceğimiz eserlerin, son yıllarda yayıncılık sektöründe çok daha net çizgilerle ayrıldığını, kendisini hem çocuk hem de yetişkin edebiyatından başka bir dille, görünüşle, biçimle konumlandırdığını biliyoruz. Muhakkak böyle de olmalı, bambaşka ihtisas gerektiren bir alan bu. Gençlerin duyguları, düşünceleri ve beklentileri çocuklardan da, yetişkinlerden de farklı. Bir okuma kültürüne sahip genç, yetişkin edebiyatı sayılabilecek pek çok eseri rahatlıkla okuyabiliyor. Ama bazı eserler genç için doğal olarak uygun olmayabiliyor. Bu uygun olmama hali, eserin doğasına içkin bir mesele. Edebiyat eserinin sadece sahneleriyle değil, temalarıyla, eserin okurdan talep ettiği kavrama yetisiyle alakalı bir mesele. Eserin okurdan talep ettiği duygusal ve zihinsel olgunlukla alakalı bir mesele. Bu yüzden gençlik edebiyatı diye bir şey var zaten. O yaş düzeyinin, o olgunluk ve tecrübe düzeyinin kavrayışına uygun eser üretmek esasına dayanıyor gençlik edebiyatı dediğimiz tür. Zaman zaman klasik eserlerin seyreltilerek daha genç okurlara sunulduğu oldu demiştim. Çok bilinen örnektir bu, Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sı, Shakespeare’nin eserlerinin farklı yaş kuşakları için hazırlandığı örnekler var. Bu çabalar gençlere edebiyatın klasiklerini sunmak gibi bir ideale dayanıyor. Gençler için eser üretmek bahsi ise biraz daha farklı. Genç okurun karakterde, kahramanda, olay örgüsünde kendini göreceği eserler bizatihi gençler için kaleme alınmış eserler oluyor. İnsanın içi çok zengin; genç, çocuk, ihtiyar fark etmez, kendinde olan kırıntıdan yola çıkarak kendisini tanımaya ve tanımlamaya başlayabilir. Bu sebeple genç okurlar için iyi edebiyatın yazılması, onlara sunulması önemli bir mesele. Ketebe Genç olarak; iki şeye odaklanacağımızı söylemem gerekiyor; ilham ve kültürel kodlar. İlham veren hikâyeler anlatmak arzumuz var. Ayrıca anlattığımız hikâyeler bu sokakların çocukları gençleri hakkında, onların yaşadıkları şeyler hakkında olacak ve değerlerimizi tarihimizi, bizim özelliklerimizi içerecek.
Şimdiki gençler bence hem eski ve büyük yazarları hem de yaşayan kalemleri okuyorlar. Umutsuz değiliz, karanlık bir yola çıkmıyoruz. Benim romanlarımı liseli binlerce genç okudu şimdiye dek, pek çok okuldan davet aldım, oralara gidip gençlerle buluştum, ki ben tipik bir gençlik kitabı yazmadım hiç. Zaten mesele de biraz bu galiba; “gençlere büyük bir yanlışın içinde olan ve kurtarılması gereken bir kitle gibi bakmamak” yani. Elbette farkında olduğumuz bir şey var; gençlerin önünde çok oyuncak var; diziler, filmler, süper kahramanlar, çizgi romanlar, mangalar, animeler, dünyanın her dilinden yapılmış çeviri romanlar, vatpad romanlar. Ve gençler arasında etkileşim de çok güçlü. Bir şey birden bire parlıyor ve bütün bir genç kitlenin peşine düştüğü şeye dönüşebiliyor. Ama iyi edebiyatı, onların hak ettiği tasarım ve basım kalitesinde ürettiğimiz zaman ilgilerini çekeceğimize eminiz.
Ketebe Genç Editörü Zeynep Tuğçe Noyan, “Ketebe Genç, çağımızın dinamik ve hızla değişen dünyasında, gençlerin sesini yansıtan, onların ihtiyaçlarına ve ilgi alanlarına uygun ve bir anlamda çocukluktan çıkış süreçlerinde alışılagelmiş birtakım düzenleri değişirken onlara eşlik edebilecek nitelikli eserlere duyulan ihtiyaçtan doğdu” diyor. Noyan, “Gençlerin kendi iç dünyalarını keşfetmeleri, toplumsal konulara duyarlılık geliştirmeleri ve bireysel kimliklerini sağlam bir etik temel üzerinde inşa etmelerine yardımcı olacak eserler sunmak istiyoruz. Yaşayacakları değişimlerle, iç dünyalarının derinleşip zenginleşmesine katkı sağlayacak, dünyaya farklı perspektiflerden de bakabilmelerine yardımcı olacak kitaplar yayımlamak niyetindeyiz” ifadelerini kullanıyor. Noyan, sözlerini şu şekil sürdürüyor: “Ketebe Genç olarak, gençlerin dünyasına empati ile yaklaşan ve onların ilgisini çekecek konuları işleyen yazarlarla çalışmayı hedefliyoruz. İşbirliği yapacağımız yazarlar, gençlerin dünyasını anlayan ve onlara hitap edebilen, aynı zamanda gençlik edebiyatına yeni perspektifler getirebilen kişiler olacak. Aradığımız eserler, genç okurların zihinsel sınırlarını zorlamalı, onlara farklı düşünme biçimleri sunmalı ve kendi yaşadıkları gerçeklikle bağ kurmalıdır. Bu yazarlar, muhakkak, gençlerin düşünce dünyalarını genişleten, onları motive eden ve pozitif yönde etkileyen eserler üretebilen kişiler olacaktır. Ketebe Genç olarak, gençlere yönelik kitapları daha da ileriye taşıyacak çalışmalar yapmak bizim için bir sorumluluk. Sadece çeviri kitaplarla değil, yerli edebiyat aracılığıyla da bunu yapmak istiyoruz.”